Yazarı: Samantha Young Çevirmeni: Gülfem Çırak Sayfa Sayısı: 304 Baskı Yılı: 2013 Yayın Evi: Martı |
Tek isteği kurtulmaktır...Fakat kurtuluşa giden yol hiç kolay değildir!
Annesinin soyunu araştırmak için İskoçya'ya giden Eden, kısa süre içinde kendini karmaşık işlerin içinde, İskoç Savaşçı Neithler'in dünyasında bulur. Burası bazılarının kollarını açarak onu karşıladığı, bazılarının ise ona komplo kurduğu bir dünyadır; Eden'a aşkın, arkadaşlığın ve savaşçı olmanın ne anlama geldiğini öğretecek bir dünya...
Bir gün, sonsuza dek kurtulduğunu sandığı adam yeniden ortaya çıkınca Eden'ın hayatı allak bullak olur, çünkü herkesten çok sevdiği kişi büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Eden bu kişi için önemli bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.
"Samantha Young, 'Kan Günlükleri' serinin ikinci kitabında yine harikalar yaratmış."Fantasy Book Review
"Geçmişin Kanı'nı okuyacağınız her dakika ayrı bir zevk, bir an önce edinmeniz gereken bir kitap."Barnes&Noble
"Samantha Young çok yetenekli bir yazar. Çıkardığı iş adeta taze bir nefes gibi! Aksiyon ve macera dolu bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız!" Once Upon A Twilight
"Romantizm, güçlü karakterler, başı sonu olmayan bir karanlık ve aksiyon dolu bir hikâye arıyorsanız, 'Kan Günlünlükleri' serisi tam size göre!"Good Choice
Samantha Young |
Kan Günlükleri’nin ikinci kitabında Eden’ın hikayesi devam
ediyor. Eğer birinci kitabı okumadıysanız bu yorumu okumamanız konusunda
ısrarcıyım, ilk kitaptan fazla spoilar vermezsem anlatılmaz.
Açıkçası şu zamana kadar okuduğum genç yetişkin kitaplarında
karşılaştığım en sinir bozucu şey; yazarların seçtiği konular arasında dağlar
kadar fark varken ilişkilerde aynı şeyin söz konusu olmaması. Çiftlerin
ilişkiyi yaşayış biçimleri birbirine o kadar çok benziyor ki kitabı okuduktan
kısa bir süre sonra aklıma gelen olayın hangi kitapta olduğunu karıştırmaktan
yakınıyorum. Genç yetişkin türü hoşuma gidiyor fakat yazarların çoğu
özgünlüğünü romanın her sayfasına yansıtabilmeli diyorum.
Konu olarak pek ilgimi çekmese de karakterleri için okumaya
devam ettiğimi düşündüğüm ikinci kitapta Eden duygularını doruklarında yaşıyor.
Onun en sevdiğim iki özelliği var; tepkilerinin aşırı olması ve açık sözlü
olması. Stellan’ı kaybettikten sonra onu öldüren Romany’e o kadar kızgındı ki
eline geçse bir kaşık suda boğacaktı. Noah ile olan arkadaşlığının
kandırmacadan ibaret olduğunu öğrendiğinde ise ona karşı hissettiği her şeyin
yerini kin ve öfke almıştı, Noah’dan en az abisini öldüren kızdan nefret ettiği kadar nefret ediyordu. Romany
ile Noah’ın daha önce sevgili olduğunu öğrenmesi ise onlara olan duygularını
iyi yönde etkilememişti.
Saldırıdan kurtulmayı başaran ve Eden’ın hem kuzeni hem de
nişanlısı olan Teagan, Eden’ın peşini bırakmamakta ısrarcı. Teagan, Eden’ı
Ankhların elinden almayı kafasına koymuştur fakat atladığı bir şey vardır; Eden
da artık bir Ankhdır.
Bu kitapta Teagan’ı ve iç dünyasını daha çok görebiliyoruz. İkinci
kitapta yeni karakterlerin çok olması da ayrı bir muamma. Eden’ın babasının esaretinden
kurtulduğunu Noah dışında yakın bir arkadaş edinmesinden anlayabiliyoruz. Noah’ı
affetmemekte inatçılığını sergilemesi ise benim çok hoşuma gitti çünkü onun
iyiliğine bile olsa böyle bir ihaneti çabuk unutması saçma olurdu. Onun
dışında, yeni karakterleri beğendim ama ilk kitap kadar iyi olduğunu düşünmüyorum.
İlk kitap daha akıcı ve heyecanlıydı.
PUANIM:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder