Herkese koskocaman bir merhaba!
Harika bir haftanın başlangıcındayız ve yine bir o kadar harika bir kitapla karşınızdayım. Aşka Var Mısın?'ın devam kitabı Sonsuza Kadar ile Jack Eversea ve Keri Ann'in hikayesi devam ediyor, bizleri de bu hikaye ile derinden etkilemeyi başarıyorlar. Aslında burada maharet yazarımız Natasha Boyd'da, kendisi oldukça başarılı yazarlardan. Geçenlerden kitaplarının Goodreads puanlarına bakıyordum ki, tek böyle düşünen ben değilmişim, kitaplarının puanları oldukça iyi ki yazdığı cümlelerin kalitesine bakarak kendisinin tecrübe sahibi bir yazar olduğunu da rahatlıkla görebiliriz.
Neyse, Sonsuza Kadar'dan biraz bahsetmek istiyorum ama Aşka Var Mısın?'ı okumayanlar ve okumayı düşünen insanlar için bu yorumu okumalarını önermiyorum. SPOİLER VERECEĞİM. Spoiler vermeden Sonsuza Kadar hakkında nasıl yazabilirim ki?
Evet, Aşka Var Mısın? belirsizlik içinde bitmiş bir kitaptı, Jack o ruh haliyle ne yapacağını bilemez bir şekilde başını alıp gitmişti ve benim düşündüğüm direkt Keri Ann'in yanına geleceğiydi. Ne yazık ki ünlülerin dünyasında işler böyle yürümüyor. Jack'in en çok istediği şey Keri Ann'e dönmek olmasına rağmen ortada bir Audrey unsuru var. Ah, her kitapta olan o şirret kadın profiline bu kadar kusursuzca oturmasa olmaz mıydı? Audrey'in hamilelik komplosundan sonra vermesi gereken tepkinin onda birini bile vermedi Jack ve bir de bunun üstüne Keri Ann'e dönmek için ne zorluklar yaşadı. Ama hepsi Keri Ann'i korumak içindi, o ayrı bir mesele.
Sancı dolu birkaç aydan sonra tekrar karşılaşıyor karşılaşmasına ama Keri Ann hayatının gidişatı sevmiş, geleceğinde gördüğü şeyleri hiçbir şekilde riske atmak istememiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Belli ki acı dolu aylarının üstesinden gelip güçlü bir şekilde ayaklarının üzerinde durmuş ve kariyerinde parlak bir başarı yakalamış ama Jack'le beraber olarak bunların hepsine güle güle demek zorunda kalacağını düşündüğünden mutlu bir kavuşma yerine çalkantılı bir süreç anlatılıyor kitapta. Hem de ne çalkantılı.
Natasha Boyd hem olabildiğince akıcı bir dile hem de güçlü bir kaleme sahip harika yazarlardan bir tanesi, yukarıda bahsettiğim gibi. Romantik her ne kadar ilk tercihim olmasa da okuyucuyu kitaba bağlayan o görülmez bağ sayesinde kitabı okurken hangi türü daha çok sevdiğinizin bir önemi kalmıyor. İnce bir kitap olmamasına rağmen kitap hemencecik bitiveriyor.
Jack elbette hemen dönemedi ama bu benim sinirimi o kadar bozdu o kadar bozdu ki suçu Jack'te aramaya başladım, sanki bıraksalar Keri Ann'e dönmeyecekmiş gibi. Keri Ann'e de sinir olmadım değil ama abisiyle yaptığı birkaç konuşmadan sonra onu her ne olursa olsun destekler olmuştum. Keri Ann bu kitapta benim gözümde güçlü bir kadın imajı çizmiş, ilk kitabın aksine kendi önceliklerini geri plana atmak yerine ne istediğini bilen bir kadına dönüşmüştü. Ama her ne imajı çizerse çizsin, ne kadar olgunlaşırsa olgunlaşsın Jack Eversea gibi birini bu kadar süründürmek bence sadistlik, saçmalık. Her iki taraf için uygun bir çözüme daha erken varabileceklerini düşünüyordum.
Aşka Var Mısın?'ı okumayanlar bir an önce o kitabı okumalı, okuyanların ise zaten Sonsuza Kadar'ı okumadan duramayacağını kendimden bildiğimden acele etmeli diyorum. Şimdilik benden bu kadar, görüşmek üzere!
Sancı dolu birkaç aydan sonra tekrar karşılaşıyor karşılaşmasına ama Keri Ann hayatının gidişatı sevmiş, geleceğinde gördüğü şeyleri hiçbir şekilde riske atmak istememiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Belli ki acı dolu aylarının üstesinden gelip güçlü bir şekilde ayaklarının üzerinde durmuş ve kariyerinde parlak bir başarı yakalamış ama Jack'le beraber olarak bunların hepsine güle güle demek zorunda kalacağını düşündüğünden mutlu bir kavuşma yerine çalkantılı bir süreç anlatılıyor kitapta. Hem de ne çalkantılı.
Natasha Boyd hem olabildiğince akıcı bir dile hem de güçlü bir kaleme sahip harika yazarlardan bir tanesi, yukarıda bahsettiğim gibi. Romantik her ne kadar ilk tercihim olmasa da okuyucuyu kitaba bağlayan o görülmez bağ sayesinde kitabı okurken hangi türü daha çok sevdiğinizin bir önemi kalmıyor. İnce bir kitap olmamasına rağmen kitap hemencecik bitiveriyor.
Jack elbette hemen dönemedi ama bu benim sinirimi o kadar bozdu o kadar bozdu ki suçu Jack'te aramaya başladım, sanki bıraksalar Keri Ann'e dönmeyecekmiş gibi. Keri Ann'e de sinir olmadım değil ama abisiyle yaptığı birkaç konuşmadan sonra onu her ne olursa olsun destekler olmuştum. Keri Ann bu kitapta benim gözümde güçlü bir kadın imajı çizmiş, ilk kitabın aksine kendi önceliklerini geri plana atmak yerine ne istediğini bilen bir kadına dönüşmüştü. Ama her ne imajı çizerse çizsin, ne kadar olgunlaşırsa olgunlaşsın Jack Eversea gibi birini bu kadar süründürmek bence sadistlik, saçmalık. Her iki taraf için uygun bir çözüme daha erken varabileceklerini düşünüyordum.
Aşka Var Mısın?'ı okumayanlar bir an önce o kitabı okumalı, okuyanların ise zaten Sonsuza Kadar'ı okumadan duramayacağını kendimden bildiğimden acele etmeli diyorum. Şimdilik benden bu kadar, görüşmek üzere!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder