30 Ekim 2014 Perşembe

8. KCY Blog Turu ✖ Merve Akıncı - Şahmelek | Alıntılar

8. blog turumuzun son gününden merhabalar! Dershane okul derken bir yoğunluktur gidiyor bende... Her neyse lafı çok uzatmayacağım, sizi bu muhteşem kitabın alıntılarıyla baş başa bırakmadan önce İMZALI olarak kitabı çekilişle kazanmak isterseniz sizi BURAYA alalım.

~ Şahmelek | Alıntılar ~

"Benden asla çekinmeyeceksin... Bir sıkıntın olduğunda önce ben bileceğim. Bileyim ki sen ağlamaya başlamadan sorunu halletmiş olayım..."


Şiir gibi bir adamdı... Onunla aynı havayı solumak, ya benim cezamdı ya da yirmi ikinci yaşımın hediyesi... O, Aslan Balkanlı'ydı. Reddedilemez bir adam ama insafsız bir reddediciydi.

"Nasıl kazandın biliyor musun? İşte buradan gelen koku yüzünden kazandın. Dikkatimi dağıttın küçük kız... Zaferini nilüfer çiçeği ve yasemine borçlusun."

"Ne yapıyorsun?"
"Ne yapıyor gibi görünüyorum? Dans etmeye çalışıyorum."
"Ama sen dans etmezdin?"
"Etmezdim yine etmem... Ama birileri sarhoş ve kiminle dans ettiğine bile bakmıyor. Adam seni elliyordu."
"Teknik olarak sen de beni elliyorsun."

"İyi geceler Şahmelek."

“Çalıyordum çünkü piyano benim yalnızlığımın sesiydi. Bir imdat çağrısı... Bu... Sesimi duyurabilmenin bir yoluydu benim için. Haykırışlarımdı. Ve sen..Sen beni duydun. Çaldığım her notanın altında yatan o umut edişi hissettin. Bir tek sen..."

"Bunları yapabileceğin bir adam eninde sonunda karşına çıkacak.Ama o ben değilim.Tüm bunlar yaşamak benim için imkansız gibi..."
"Şşt! Bu gece bunları duymak istemiyorum. Sadece... İstemiyorum. Tamam mı?"

"Şahmelek... Ne yapsan haklısın, hiçbir şey diyemem.Kendimi sana savunamam da... Ama yine de yüzsüzüm işte... evet öyleyim! Hala benim sevgilim ol istiyorum. Benim ol, benimle kal... Ben seni kaybetmek istemiyorum."

"Seni seviyorum Şahmelek. Gerçekten seviyorum."
"Lütfen başkasını sevme."


"Şükürler olsun ki yanımdasın, benimlesin. Hep benimle, kal, Şahmelek. Seni seviyorum..."

22 Ekim 2014 Çarşamba

7. KCY Blog Turu ✖ Müjde Aklanoğlu - Kör Talih | Playlist + Ön Okuma


Yedinci blog turumuzdan herkese merhabalar! Size harika bir romantik komedi hikayesini takdim ediyorum: Kör Talih! Ayrıca çekilişimize *şuradan* katılabilirsiniz. Biz kitabı çok sevdik, sizin de seveceğinize eminim. Kitap hakkında ayrıntılı yorum yapmayı çok isterdim fakat şuan çok fazla zamanım olmadığından yorumu daha sonra ayrıntılı bir şekilde mutlaka yapacağım! Şimdilik sizi hazırladığım playlist ve ön okuma ile bırakıyorum. *-*

PLAYLIST

Bruno Mars - Just The Way You Are
Birdy - Skinny Love
Aydilge - Yine Ben Aşık Oldum
Ed Sheeran - Give Me Love
David Archuleta - Something About Love
Demi Lovato ft. We The Kings - We'll Be A Dream

ÖN OKUMA

14 Ekim 2014 Salı

6. KCY Blog Turu ✖ Tuba Arık - Paranoya | Yorum + Okumak İçin 5 Neden


Altıncı blog turumuz olan Paranoya'yla sizleri selamlıyorum.

Kararsızlık içinde adım attığımız bu kitap bizi öyle şaşırttı ki kitaba olan ön yargılarımız yerle bir oldu. Kitap elime geçtiğinde başka bir kitap okuyordum ve hemen başlayamadım fakat gelip geçtikçe kitaplığımın önünde durarak bu kitabı elime alıp kapağında parmaklarımı gezdirmiş, kokusunu içime çekip sarıldıktan sonra rafına geri koymuşluğum vardır. Başlamak için sabırsızlandığım, okurken gözlerimi pörtleten ve bitmesine yakın "Bu kitap bitmesiiiiiiiiiin!" diye zırladığım bir kitaptır kendileri. Kitabı en yakın arkadaşım okuduğundan ona "Petra." dediğim anda iç çekiyor mesela. Elimde bu kitapla geziyor, karşımdan gelip de kitap okumayı seven ya da sevmeyen herkese bu kitabı öneriyorum. Uzun lafın kısası; biz bu kitabı çok sevdik, siz daha çok seveceksiniz.

Hadi biraz da içeriğinden bahsedelim!

Fegel dokuz yaşından beri etrafında gölgeyi görüp durmakta. Şimdi on sekiz yaşında ve dokuz yıldır gölgeden kurtulamadı. İşin kötü yanı gölgeyi kendisinden başka kimse görememekte. Fegel iki ablaya sahip. Onlar da ne abla ama! Gölgeyi görmesi sebebiyle kardeşlerini bir ucube gibi, bir fazlalık gibi gören, oldukça sinir iki abla. Siz Fegel'in yerinde olsaydınız neler olurdu? Her hafta psikiyatristinizle görüşerek bu durumu atlatabilir miydiniz? 

Marlo; okula henüz gelmiş olan, hiçbir kızla ilgilenmeyen, yakışıklı bir çocuk. Bir anda Fegel ile ilgilenmeye başlarsa ne olur dersiniz? Ailesinin taşınmasının nedeninin Fegel'in ilgilendiren bir mesele olduğunu söylesek mesela, ne düşünürsünüz?

Petra... Onu anlatmaya ne kelimeler yeter ne de yıllar. Oldukça gizemli, tehlikeli ve aynı zamanda sonsuz bir sevgiyle dolu. Bu sevginin karşılığını alıp almamasının bir önemi de yok. Onun için her şeyi yapabilecek, gerekirse ölebilecek bir adam. Tek istediği onu mutlu etmek. Şimdi sevgi dedik, mutluluk dedik ama Petra'yı öyle sakin biri sanmayın. Onu bir de sinirlendiğinde görün, nasıl da ödünüz kopuyor.

Kitap 580 sayfa olmasına rağmen ne kadar çabuk bitti anlayamadım. Özellikle de bittiğinde insanın içinde bıraktığı hüzün, o boşluk hissi... Kitap biter bitmez tekrar okumak istemedim değil. Kitapların Senfonisi'nin Tuba Arık'la yaptığı röportajı gördüyseniz kitabın devamı çıkacak! Büşra bana bunu dediğinde sevinçten çığlık atmıştım.

Önceden Türk yazarlara yaklaşırken epey korkardık, şimdiyse kitabı okuduktan sonra küçük çaplı bir şok yaşıyor ve mutlu oluyoruz. Kendi yazarlarımıza destek olmak için uğraşıyoruz. Ve siz, bu kitabı hemen alıp okuyorsunuz. Petra'yla tanışmayan insan kalmasın istiyoruz, okuyun ve okurken tadını çıkarın.


Okumak İçin 5 Neden
1- Şu kapağa kapağa baksanıza ya çok mükemmel değil mi? :D Kızın ağaçla bir bütün oluşu ve ışığa doğru uzanmaya çalışması bence kitabın içeriğini özetliyor. Bana kalsa sırf kapak için kitabı okurdum ama görev gereği 4 neden daha yazacağım. :D

2- Badboy severler! Favori listenizde Petra'ya yer açın! 850 yıllık deneyimiyle bir gölge oluşunun cazibesini kullanabilen Petra, hepimizin kalbini fethediyor.

3- Simyanın bu kadar derinden ve güzel işlenmiş bir biçimde okuyucuya yansıtılmasını çok sevdim. Benim bu türde okuduğum ilk kitaptı. Fantastik bir kitabın simyayı ele alarak gerçekliğe de başvurması kitabı realist kılıyor.

4- Felsefe hastası biri olarak kitabın bu yönü beni aşırı etkiledi. Kurulan felsefi cümleler, edebi açıdan da kendime bir şeyler katmama yardımcı oldu. Bu kitap öyle okunup geçilecek türde bir kitap değil, aksine kişiliğinizi geliştiren bir kitap.

5- Tuba Arık dili, üslubu ve tüm akıcılığıyla Türk yazarlara olan önyargımı yıktı. Kitap gerçekten araştırılmış ve derin düşünülmüş bir konuya sahip. Okumadan ölmeyin! :D

Kısacası, bu kitabı  anlatmaya beş neden yetmez. Cadılarla bu turu aldığımız için gerçekten çok memnunuz. Aksi halde gözümüzden kaçardı ve bu kitap kesinlikle kaçırılmayacak bir eserdi...

Desteklerinden ötürü Tuba Arık ve Sokak Kitapları Yayınları'na teşekkürler! Ayrıca kitap çekilişine *BURADAN* katılabilirsiniz!

4 Ekim 2014 Cumartesi

5. KCY Blog Turu ✖ Victoria Dahl - Biri Sır Mı Dedi? | Ön Okuma + Yorum


Kitabın adı: Biri Sır Mı Dedi?
Yazar: Victoria Dahl
Sayfa sayısı: 352
Türü: Romantik
Yayın evi: Nemesis Kitap


Beşinci blog turumuzdan herkese merhabalar. Şu sıralar kitap yorumlayamıyorum, kusuruma bakmayın, çünkü bilgisayarım bozuk. Ne kadar üzgünüm anlatamam size. Şu yazıları yazarken bile bunları nasıl yayınlayacağımı düşünüyor, daha da üzülüyorum. Bilgisayarından kopamayan biri olarak günlerdir ondan uzak kalmanın verdiği moral bozukluğu var üstümde anlayacağınız.

Bu turumuz da bayrama denk geldi, hepinizin bayramını kutluyorum.

Gelelim tur kitabımız olan, Biri Sır Mı Dedi?'ye. Romantik komedi tarzında, yeni yetişkin olan ilk kitabımız olur kendileri. Yüzünüzde bir gülümsemeyle kendini okutturan bir kitap. Ana karakterimiz ise oldukça çılgın, düşünce yapısı farklı, hayat ve şehvet dolu Molly. Peşini bırakmayan eski sevgiliyle de başı dertte çünkü ne zaman biriyle flörtleşmeye kalksa Cameron gelip her şeyi mahvediyor. Hem ondan kurtulmak hem de kendisine yeni bir sayfa açmak adına ise yıllar önce yaşadığı yere, Tumble Creek'e dönüyor. Peki Molly'nin buraya dönerken aklında ne var dersiniz? Tabi ki Ben Lawson. Ben, Molly'nin ağabeyinin en yakın arkadaşlarından biri, aynı zamanda da çocukluk aşkı. Onun tarafından kalbi kırılmış olsa da yıllar sonra büyüdüğü yere geri dönerken aklında sadece o var. Peki ya polis şefi olan Ben de Molly gibi mi düşünüyor dersiniz?

Bana sorarsanız Ben Molly'i ilk gördüğü anda öyle düşünüp düşünmediğini belli etti. Ama bir sorun var. Ben'in aklını kurcalayan bir sorun. Molly'nin küçük bir sırrı var, yaptığı mesleği ailesine bile söylemiyor. Ben de bu sırrı öğrenmeye kararlı.

Bu kitabı okurken bölüm aralarına ihtiyacınız olacağını sanmıyorum, sayfalar hızla akıp gidecek ve "Ben romantik komedi sevmem." diyenler bile sayfaların nasıl akıp gittiğini fark edemeyecekler. Şahsen bende öyle oldu, sadece romantizm bulunan kitaplardan nefret ederim ama Molly gibi standart kadın modeline uymayan, ne istediğini ve nasıl alması gerektiğini bilen birinin hikayesini okumak oldukça eğlenceli. Çevirdiği küçük dolaplarla Ben'in aklını başından alması, buna karşı koymaya çalışırken Ben'in düştüğü çelişkileri  ve Molly'nin mesleği hakkında yaptığı tahminleri okurken gülmemek elde değil. Bu tarz seven ya da sevmeyen herkes için uygun bir kitap diyorum ben. Biri Sır Mı Dedi?'yi hemen okumak isterseniz bugün çekilişin son günü, çekilişe katılarak bu eğlenceli kitabı kazanma şansını yakalayın. Çekilişe katılmak için tık tık!